Canlarını feda eden sağlık çalışanları için “Korona Ağıtı”

Dünyayı sarsan Koronavirüs salgınına karşı Türkiye’de de büyük bir mücadele veriliyor. Bu mücadelenin en ön safında yer alan sağlık çalışanları canları pahasına görevlerini sürdürüyor. Ne yazık ki sağlık çalışanları bu mücadelede ağır bedeller de ödüyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi eski öğretim Üyelerinden Türkiye’nin tanınmış göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Sait Eğrilmez bu mücadelede yitirilen sağlık çalışanları için “Korona Ağıtı” yazdı. Ağıta; Müzik araştırmacısı Necdet Kurt beste yaptı, sosyolog-gitarist Özgün Düzgün aranjörlüğünü yaptı, Prof. Dr. Cem Miman video klibini hazırladı. Ses sanatçısı Cem Cansız seslendirdi. Ortaya da tarihe not düşecek Korona Ağıtı çıktı. Ağıt, Türkiye’de ilk Koronavirüs(Covid-19) teşhisini koyan ve kendisi de hastasından kaptığı virüs nedeniyle hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun kutsal anısı ile tüm sağlık çalışanlarına ithaf edildi. İnsanlık adına herkes üzerine düşeni yapmalı [caption id="attachment_16269" align="alignright" width="262"] Prof. Dr. Sait Eğrilmez[/caption] Ülkemizdeki ilk Covid-19 tanısını koyan hekim olan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun 01.04.2020 günü buhastalıktan yaşamını yitirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Sait Eğrilmez, “Yüreğimiz, meslek şehidimiz Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun kutsal anısı ve sağlık çalışanlarının yanında, umudumuz en hakiki mürşit olan ilimde, enerjimiz güç birliğimizdedir. Yüzyılda bir insanlığı tehdit eden salgınlardan birini de 2020 yılında yaşamaktayız. Her salgın bize bir ders verdi. Kolera salgınında hijyenin önemi, veba salgınında karantinanın önemi, sıtma salgınında ilaçların önemi, çiçek salgınında aşının önemini öğrenen insanlık, bu kez bu dört dersin dördünün de ödevini birden yapmak zorunda. Güç birliği etmenin ve hiç zaman kaybetmemenin önemi, bizi diğerimizden ayırt etmeden hedef alan Covid-19’dan alacağımız en önemli derstir. Herkes insanlık adına elinden gelene yapmak ve paylaşmak zorundadır. Bu savaşta en ön saflarda görev yapan sağlık çalışanları sadece çalışkan değil, bir o kadar da fedakar ve kahraman ruhlu olduklarını göstermiştir. Kaybettiklerimiz için ağıt niteliğine dönüşen bu destan, sonraki yaşam tarzımız için çıkardığımız sonuçları dile getirmektedir” dedi. Bir doğduk, çırıl çıplak, anla artık dengini Elbisenin kumaşı, bezi ayırt eder mi? Mikrop ayrı tutmazken, fakir ile zengini, Mülkü, parası, narhı, bizi ayırt eder mi? Konuşmayı bilmezken, baktın gönül gözünle Büyüme hep çocuk kal, cevherinle, tözünle, Merhamet çocuklarla, kirlenmemiş sözünle Dilimizdeki türkü, bizi ayırt eder mi? Dünya’ya fiyat biçtik, alır, satar, öderiz Bilmeyiz ki biz neyiz, satsalar ne ederiz? Bu dünya bir pencere, biraz bakar gideriz Kahpe feleğin çarkı, bizi ayırt eder mi? Bir nefes sıhhat idi, Süleyman’ın hayali Saray, ordu, para, pul; değiştirmez bu hali Bir kubbede yaşarız, birer yolcu misali Efradı, evi, barkı, bizi ayırt eder mi? Hepimiz aynı kökten, Adem’den gelmedik mi? Sarı, siyah, beyazı bizler üretmedik mi? Mikroplar ırk tanımaz, görüp öğrenmedik mi? Ten rengimizin farkı, bizi ayırt eder mi? Sait Eğrilmez der ki, yaşadığımız acı Ancak kurtarır bizi, güç birliği ilacı Başımızın üstüne, konulsa kral tacı, Şapkası, fesi, börkü, bizi ayırt eder mi?