Büyükşehir'de gündem asbestli gemi

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde asbestli olduğu iddia edilen ve Aliağa’da sökümü yapılmak üzere yola çıkan gemi tartışıldı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, gemi konusundaki kuşkularını tek tek saydı; “Aslolan; bir başkanın, meclis üyesinin yaşadığı kenti korumasıdır” dedi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete
Player yükleniyor...
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) ağustos ayı olağan birinci meclis oturumu İBB Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti. Toplantıda gündem; Aliağa’da sökümü yapılmak üzere yola çıkan ve asbestli olduğu iddia edilen Brezilya Donanma Gemisi Nae Sao Paulo oldu. AKP ve CHP grubu arasında konuya ilişkin tartışmalar yaşandı.
‘DESTEK GEREKİYOR’ AKP’nin Balçova Arsa Mağdurları ile ilgili önerge vererek çözüm noktasında neler yapıldığını sorması üzerine söz alan Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, “Balçova’nın 52 yıldır çözülemeyen kanayan yarası… Biz İBB ile birlikte seçim döneminde orayla ilgili çözüm noktasında irade ortaya koyduk, çalışıyoruz. Bir yıldır plan yapıyoruz hem İBB hem Balçova bürokratlarıyla... Tabi ki bu sorunun çözümü sadece İBB ve Balçova Belediyesi ile sınırlı değil. Maalesef orman alanı içerisinde kalan arsalar var. Biz planı yaptık, İBB ile birlikte, bakanlığa da başvurduk. Hem hazine hem orman bakanlığının bize destek vermesi gerekiyor. Aksi takdirde sorununun çözümü noktasında bir problem yok” diye konuştu.  Başkan Soyer ise, “Biz bir hayli zamandır bir yol aldık. İma komisyonumuza havale edelim hem de bundan sonraki süreçte kimlerin desteğini alacaksak arkadaşlarımız bilgilenmiş olur” dedi. Önerge, Hukuk Komisyonu ve İmar Komisyonu’na gönderildi. GAZİEMİR’İN ÖNERGESİ İADE EDİLDİ Gaziemir Belediye Meclisi’nin kararı ile uygun görülen; Atıfbey Mahallesi, 140 ada 1, 2, 3, 4 parsellerin İmar Planında ‘Ticaret Alanı’ kullanımında kalan kısmının ‘Rekreasyon Alanı’ olarak düzenlenmesi ve ‘140 ada 1, 2, 3 no’lu parseller 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesi gereği Belediyesince İmar Programına alınarak kamulaştırılacaktır’ şeklinde plan notu getirilmesine yönelik 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklik önerisinin; İmar ve Bayındırlık-Hukuk Komisyonlarınca değişiklikle oyçokluğu ile uygun bulunduğuna, Çevre ve Sağlık Komisyonu’nca oybirliği ile uygun bulunmadığına ilişkin önerge tartışmalara neden oldu. AKP’li meclis üyesi Hüsnü Boztepe, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın önergeyle ilgili meclis üyelerine baskı yaptığını iddia etti, bunun üzerine Başkan Soyer, “Yanlış. Baskı falan yok” dedi. Ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Özgür Hızal da önergeye ilişkin eleştirilerde bulundu. Başkan Soyer de “Gaziemir Belediyesi’nin kamu ve vatandaşlarımızın menfaatini düşünerek bir çalışma yaptığını düşünüyorum. Ancak Çevre, Hukuk ve İmar Komisyonları arasında çok farklı görüşler olduğunu gördüm. Bu nedenle komisyonlara iade edilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Önerge tekrar görüşülmek üzere komisyonlara iade edildi. ‘SAHİPSİZ BIRAKAMAYIZ’ Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, Aliağa’da sökümü yapılmak üzere yola çıkan ve içinde asbest barındırdığı iddia edilen Brezilya Donanma Gemisi Nae Sao Paulo hakkında şunları söyledi: “Bu gemiyi burada sökmek istiyorlar. İzmir’in havası, suyu, toprağı hepimizin. Ülkesini, şehrini seven herkesin bu konuya duyarlılık göstermesi lazım. Karşı çıkmıyorsa bile ne olduğunu anlamaya çalışması, şehir için olan tehlikeye karşı duruş sergilemesi lazım. İzmir’in doğasını, havasını, suyunu birileri para kazansın diye sahipsiz bırakamayız. İzmir halkının sağlığını ve çevresini korumak bu meclisin en temel görevidir.” ‘GÜVENİLİR BİLGİ İSTİYORUZ’ Asbestli olduğu iddia edilen gemi ile ilgili konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bir hekim olarak asbest konusunda konuşmak istiyorum; atık su borularındaki asbest kanser yapmaz, havaya karışıp solunduğu zaman akciğerde kanser yapar. Bina yıkımlarında asbest raporu alınır, tespit edilirse özel şartlarda yıkım yapılır. Biz burada raporlara bakıyoruz. Ben Bakanımıza inanıyorum ancak bu raporun güvenilir bir firma tarafından verilip verilmediği konusunda şüphelerimiz var. Araştıralım. Bu geminin sökümüyle ilgili çok az talip olması, Avrupa'da sökümüne izin verilmemesi, hurda demirin fiyatı 300-400 lirayken, 70 lira edecek bedelle satışını hangi mantıkla açıkladığınızı merak ediyorum. Muhtemelen içerdiği toksik madde nedeniyle böyle bir şey var. Geminin çelik plakaları arasına yerleşmiş olan izolasyon maddesi asbest... İkizinde 760 ton asbest ve 475 ton bulaşık malzemeyle toplamda bin 500 ton civarında tehlikeli madde olduğu ispatlanmış. Gemiyi sökmeden önce, ikizinde bu kadar toksik maddenin olduğu gemide, nasıl bir yöntemle bu hesaplamayı yaptıklarını birilerinin açıklamasını istiyoruz. İzmir başta olmak üzere bu riskli maddenin bizleri hasta etmeyeceğine dair güvenilir bilgi istiyoruz. Akla, mantığa uymayan raporlandırma görülüyor. Bu işi bilenler, bu raporda bildirilen rakamlar doğru olamaz diyorlar. Bu sizin için de tehlikeli bir durumdur, lütfen dikkate alın” ifadelerini kullandı. ‘KORUMAK ASLİ GÖREVİMİZ’ Toplantının sonunda açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, asbestli olduğu öne sürülen gemi ile ilgili kuşkularını sıraladı. Soyer, şöyle konuştu: “Eylül, ekim ve kasım ayları çok yoğun geçecek. Birçok etkinlik var, organizasyon var. Hepsi ile ilgili bilgi aktarmak istiyorum. ‘Hükümet temsilcimiz bakanımızın söylediğine sonuna kadar katılırım, doğru olduğunu düşünürüm’ denildi. Tabiatına aykırı derler ya; eğer böyle olsaydı ne seçime ne iktidar değişikliğine ihtiyaç vardı. Sittin sene hükümetler devam ederdi, belediyeler devam ederdi. Sonuna kadar inanırdık. Bu doğru değil, mümkün de değil. Siyaset kuşku ve merak üzerinedir. Bir yöneticinin söylediğinden kuşku duyarsınız. İnanmak için elinizde delil var mı, bakarsınız. Ama inanmayabilirsiniz. Bir birey olarak bir hükümet yetkilisinin söylediği her şeyin doğru olmayacağını baştan kabul edersiniz.  Baştan doğru olma ihtimalini düşünerek değil, yanlış olma ihtimalini düşünerek siyaset yaparsınız. Mesela ben nelerden şüpheleniyorum söyleyeyim, birincisi; Aliağa’da 22 tane işletme var, sadece 8 tanesinin Avrupa Birliği uygunluk belgesi var. Bu, orada yapılan sökümle ilgili bende kuşku uyandırdı. İkincisi; ikiz gemi Clemen Sao gemisi ile ilgili rakamlar verildi, 760 ton… İkiz gemi aynı makineden çıkarak imal ediliyor. Dolayısıyla böyle bir gemide 9 ton asbest ihtimali neredeyse yok. Üçüncüsü; Norveçli firmadan bahsedildi. Yapılan araştırmada yüzde 12’sinin tespit edilebildiği ifade ediliyor. Dolayısıyla yüzde 12’si üzerinden yapacağımız bir değerlendirme size ‘bunda tehlikeli bir şey yok’ dedirtmemeli…  Hindistan, Bangladeş gibi bir üçüncü dünya ülkesi muamelesini yapılan bir ülke olmak, kent olmak benim ağrıma gidiyor. Bütün bunlar beni kuşkuya sevk ediyor.  Şirketin yetkililerini dinledim, çünkü kuşku duyuyorum. Ben bir şeye karşı çıkacaksam sebebini bilmem lazım. Kuşku duymam için bu sebepler yeterli. En çok Aliağa meclis üyeleri, Aliağa Belediyesi seferber olmalı. Eğer siz Aliağa ya sahip çıkmazsanız, ne harcarsanız harcayın, asıl o zaman ‘mış gibi’ yaptığınız düşünülür. Aslolan; bir başkanın, meclis üyesinin yaşadığı kenti korumasıdır. Bunlar bizim babamızın malı değil. Hepimizin görev süresi sınırlı. 8 bin 500 yıllık kentten bahsediyoruz. Buna izin vermemeliyiz, korumalıyız. Bizim aldığımız mirası bizden sonrakilere devretmek bizim asli görevimiz. Korumak, bu şehrin ağacını, nehrini, denizini korumak asli görevimiz. Sonrasında gücümüz yettiğince, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz