CHP Adayı Eşki: Bornova’da kadın devrimi yapacağız

CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki Egeli TV’de katıldığı “Karşı Karşıya” Programında önemli açıklamalar yaptı. Gazeteciler Hürol Dağdelen ve Şükrü Akın’ın sunduğu programda Eşki, “Genel Başkanımız Özgür Özel bir değişim sloganıyla yola çıktı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Egeli Gazete

EGELİ GAZETE- CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki Egeli TV’de katıldığı “Karşı Karşıya” Programında önemli açıklamalar yaptı. Gazeteciler Hürol Dağdelen ve Şükrü Akın’ın sunduğu programda Eşki, “Genel Başkanımız Özgür Özel bir değişim sloganıyla yola çıktı. Buna da örgütümüz teveccüh gösterdi. Kitlenin zaten çok büyük bir kesimi değişimden yanaydı. Bunun diğer aşamasında da gençler ve kadınların göreve gelmesiyle toplumda birçok şeyin değişmesi amaçlandı.. Bu değişimin gerçekten somut bir şey olduğunu, elle tutulur, gözle görülür, kulakla duyulur bir şey olduğunu vatandaşımıza göstereceğiz” dedi.

Eşke Bornova’da “Kadın devrimi” yapmak istediğini belirterek, “Bornova'da kadınların sosyal hayata katılabilmesi için oldukça fazla tesisler ve imkanlar sunulacak, kreşler açılacak. Çok büyük İzmir'deki en büyük meslek edindirme kursunu, kadınlara yönelik meslek edindirme kursunu Bornova'da açacağız. Hatta yer de vereyim. Abdi İpekçi Caddesi üzerinde Yeşilova Mahallesi’nde çok büyük bir kurs merkezimiz olacak. Çamkule’de bir Kadın Yaşam Merkezi yapacağız. Pınarbaşı’nda bir Kadın Lokali yapacağız. Bununla beraber Bornova Belediyesi'ne otobüsler alıp ev hanımlarını sürekli Anadolu'da ve Trakya'da şehir merkezlerimize, turistik bölgelere götüreceğiz. Normalde kadınlar için ufak tefek meslek kursları, erkekler için de ev işlerine yardımcı olması için bir meslek kursu açmayı planlıyoruz. Kadınları sokağa çıkaracağız, kadınları hayatın içine katacağız. Kadınlarımızı olabildiğince ülkemizin cennet noktalarına göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

-CHP Kurultayı’nda bir değişim yaşandı. Bu değişimin en çok etkilediği yerlerden biri de Bornova oldu. Siz Türkiye’nin en genç belediye başkan adaylarından biri oldunuz. Bornova’da değişim rüzgarları nasıl hissediliyor?

CHP’DEKİ DEĞİŞİMİ VATANDAŞIN HİSSETMESİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞACAĞIZ

Genel Başkanımız Özgür Özel bir değişim sloganıyla yola çıktı. Buna da örgütümüz teveccüh gösterdi. Kitlenin zaten çok büyük bir kesimi değişimden yanaydı. Nitekim önce genel merkezimiz sonra da birçok adayımız değişti. Buradaki değişim daha genç ve daha çok kadın temsiliyetinin sağlanması yönündeydi. Bunun diğer aşamasında da gençler ve kadınların göreve gelmesiyle toplumda birçok şeyin değişmesi amaçlandı. Biz de kendimiz göreve geldiğimizde yani Ali'nin yerine Veli geldi, değişim oldu. Bir çare değil. Biz toplumun yaşantısını değiştirmek zorundayız. Yani biz o göreve geldikten sonra bu değişimi vatandaşın hissetmesi lazım. Bu anlamda da biz meclisin oluştururken de, çalışma ekibimizi kurarken de, orada faaliyetlerimizi yürütürken de vatandaşımızın zaten bildiğimiz sorunlarını analiz ettiğimiz çözümlerini doğru şekilde günlük yaşantının içerisinde hissedilir bir şekilde hayata geçirmekle kendimizi mükellef görüyoruz. Bu değişimin gerçekten somut bir şey olduğunu, elle tutulur, gözle görülür, kulakla duyulur bir şey olduğunu vatandaşımızın hissetmesini sağlamaya çalışacağız. Onun için de elimizden gelen çaba ne ise tüm kadromuzla beraber göstereceğiz.

NE YAPARDIM DİYE DEĞİL NE YAPMAZDIM DİYE DÜŞÜNÜP PROJELERİMİ OLUŞTURDUM

-Bornova bir gençlik kenti. Sizin de Bornova’da öğrencilik hayatınız oldu. CHP’nin Gençlik Kolları Başkanlığını yaptınız. Siz nasıl bir Bornova hayal ediyorsunuz? Başkan olursam “Şunu yaparım dediğiniz” neler var?

Aslında Bornova'da en temel problemlerden bir tanesi 5 yılda bir belediye başkanlarının değişmesi ve her değişimin Bornova beldesinin kurumsallaşmasına bir etkisinin olması. Bornova çok köklü bir belediye. 1881 doğru bir belediye ama çok köklü etkinlikleri, çok köklü organizasyonları, çok köklü gelenekleri yok. Bu bürokrat yapısının çok hızlı dağılması, yerlerine belli bir gelenekle personel yetiştirmemiz de bunun temel sorunlarından. En başta gelen unsur bu. Biz bir kere “belediyede ne yapardım diye değil de, ne yapmazdım” diye düşündüm. Bu şekilde bina ettim. Mesela gençlik merkezleri vardı Bornova Belediyesi'nin. Üniversite öğrencilerinin. Ben de fikir babalığını yaptım. Üniversite öğrencileri İzmir'e geldiği zaman, Bornova'ya geldiğinde tarikat yurtlarına yönelmesinler diye. O gençleri bir nevi hem onların danışma meclisi gibi olan, hem temel ihtiyaçları karşılama noktasında yardımcı olan gençlik merkezi vardı, kapandı. Ben kapatmazdım. O yüzden yani. 

BORNOVA’DA GENÇLİK MERKEZİ VE DOST MARKET KAPANMAMALIYDI

-Siz geldiğinizde üniversiteye, İzmir'e geldiğinizde, Bornova'da Ege Üniversitesi'ne geldiğinizde bunu gözlemlediniz mi? 

Kamil Okyay Sındır’ın belediye başkanlığı döneminde ben onun siyasi danışmanıydım. Biz bir gençlik merkezi ihtiyacını fark ettik, açtık. O kapandı. Daha sonra Olgun Atilla döneminde açılan Dost marketler vardı. Vatandaşta çok karşılık buldu. O kapandı. Ben olsam onu kapatmazdım. 

Bu ve benzeri kurumsal vatandaşlardan karşılık bulmuş yapıları tekrardan hayata güçlendirerek hayata geçireceğiz. Bunun dışında. Bizim sokakta günlük hayatta yaşadığımız temizlik ve yolla ilgili çok ağır problemler var. Bunlara çok hızlı çözümler üretmeye yönelik. Arkadaşlarımız sürekli çalışıyorlar. Raporlamalar, planlamalar yapıyorlar. Eldeki potansiyel kuvveti harekete dönüştürüp vatandaşa faydalı hale getirebilecek işler yapmamız lazım. Bornova evet bir Levanten kenti. Biz de bir Levanten Yaşam Müzesi kuracağız. Bornova son 20- 30 yılda kurulmuş, apartmanlar dikildiği için ilçe olmuş bir yer değil burası. Buranın çok köklü bir tarihi var. Yani Yörükler, Arnavutlar, Levantenler, Rumlar ve sonra Anadolu'dan gelen göçlerle ortaya çıkan bir Bornova var. Her yerinde belki ayrı bir mahalle, mahalle, ayrı bir iklim hissedebiliyorsunuz. Ama merkeze gelindiğinde herkes o Bornova'nın kimliğine uygun bir yaşantı, o geleneğe uygun bir yaşantı sergiliyor. Yerel yönetimde bu geleneksel yaşantının önünü açacak, onların imkanlar tanıyacak çalışmalar ortaya koyması lazım. Biz de o anlamda iyi tahlil yaptık, iyi analiz yaptık. Onları hayata geçirecek çok yoğun bir çalışmamız olacak. 

BELEDİYEDEN MAAŞ ALAN HERKESİN BORNOVA HALKINA HİZMET ETME BORCU VAR

-Ortaya koyduğunuz projeleri hayata geçirmeye belediyenin bütçesi yetecek mi?

Siyaset bir öncelik belirleme işi. Yani önceliklerinizi doğru belirlerseniz bütçeniz yeter, yeterli. Tabi sizden önce ne kadar iyi kullanıldığı da önemli bir parametre. Ben öncelikle şunu söyleyeyim. Bornova Belediyesinde en son bizim bildiğimiz iki bin civarında personel vardı. Birinci hedefim Bornova Belediyesi'nden maaş alan herkesin Bornova halkına hizmet etme borcu var. Herkesin öyle ya da böyle üretebildiği ölçüde hizmet üretmesini mümkün kılmaya çalışacağız. Yani bu belediyelerdeki en büyük masraf istihdam. Bu istihdam masrafını eğer verimli şekilde kullanabilirsek, yani bu taşıdığımız personelin hepsinin hizmet etmesini sağlayabilirsek büyük bir başarı elde etmiş oluruz ve bütçeyi en doğru şekilde yönetmiş oluruz. Onun dışında hizmete kalan pay da doğru şekilde ihtiyaçlara ve önceliklere göre dağılıp istediğimiz her şeyi neticede yaptırabilecek bir hale gelir diye düşünüyorum. 

BAHAR ŞENLİKLERİ GELENEĞİNİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN YİNİDEN HAYATA GEÇİRCEĞİZ

-Üniversite öğrencileri için yeni projeleriniz var mı?

Ege Üniversitesine 2021-2022 yılında 12 bin öğrenci Bornova'da barınma problemi yaşayıp yurt bulamadılar, ev bulamadılar, memleketlerine geri döndüler. Normalde Bornova'da 72 bin öğrenci yaşıyor. Bunun 17 bini yerli, 55 bin civarı dışarıdan gelen öğrenciler. Ben de onlardan biriydim. Geldim 20 yıl önce Bornova üniversite öğrencisi olarak. Bugün Bornova beni bağrına bastı. Belediye başkanı adayı yaptı. Örgütümüz, partimiz. Burada bu öğrencilerin barınma problemi bizim en büyük sorunumuz olacak. Onu da Bornova halkıyla beraber çözeceğiz. Çünkü artık bu konuda genel hükümetin hiçbir noktada destek olmadığını görebiliyoruz. Onların derdi olabildiğince tarikatlara personel kazandırmak. O yüzden KYK yurtlarını küçültüyorlar. Kira fiyatlarına olan artışa müdahale etmiyorlar. Öğrencileri kimsesiz bırakmışlar. Biz apartmanlarımızda ve sanayi sitelerimizde, çeşitli sivil toplum organizasyonlarımızda bu öğrencilerimizin barınma probleminin bir şekilde çözeceğiz. O konuda kararlıyız. Gençlik merkezimizin sayısını ilk önce mevcut yerinde tekrar açacağız. Sonra Bornova'da öğrencilerin çok yoğun yaşadığı Mevlana Mahallesi’nde ikinci bir gençlik merkezini hayata geçireceğiz. 3 tane Bornova'da yaşayan kütüphane, 24 saat açık kütüphane kuracağız onları hayata geçireceğiz. Üniversitede maalesef kaç zamandır çok ünlü olan İzmirli artık markalaşmış Bahar şenlikleri yapılmıyor. Her sene bir bahane bulunuyor ve bu her sene iptal oluyor. Biz yıllardır bir festivale dönüşen bir geleneğe dönüşen bahar şenliklerinin tekrardan üniversite yapmıyorsa biz Bornova Belediyesi'nin imkanlarıyla bahar şenliği yaşatıp, İzmir ve Bornova gençliğin yaşadığı, hayat bulduğu, eğlendiği bir yer haline getireceğiz. Çünkü şuna inanıyorum. Yani sadece bilim vererek, çocuklara sadece eğitim vererek başarıya ulaşamazsınız. O çocukların sosyal hayatta da var olması lazım, eğlenmesi lazım, deşarj olması lazım. Bu olmadıktan sonra mutsuz nesiller yetişiyor. Bugün ülkemizde 4 üniversite eğitimi almış gençten 3 tanesi “Fırsatını bulursam başka bir ülkeye giderim” diyor. Genel Başkanımızın da dediği gibi gerçek beka sorunu bu. Yani düşünün işte bir çocuğu 6 yaşına kadar ailesi büyütüyor. Sonra eğitim hayatı ile beraber ailesi ve devlet çocuğun eğitimine destek veriyor. Getiriyorsunuz üniversite okutuyorsunuz, üniversiteden mezun oluyor, milyonlarca lira, milyonlarca dolar para harcıyorsunuz. Elinizde böyle gencecik bir üniversite mezunu genç var. Sonra bunu Batı dünyasının herhangi bir ülkesine hiçbir bedel ödemeden alıp kendince çok ucuz bir rakama çalıştırıyor. Siz o değerin yerine bir şey koyamıyoruz. Bizim ülkemizden giden en değerli varlıklarımız eğitimli, nitelikli, donanımlı gençlerimiz. Ona karşıda bu ülkeye gelen Ortadoğu'daki mülteciler var. Biz tabiri caizse en berrak, en temiz sularımızı alıp dışarıya atıyoruz. Kovanın içerisine içinde ne olduğunu bilmediğimiz başka sıvılar giriyor ve o suyun temiz kalmasını bekliyoruz. Bu ülkemiz için gerçekten çok ağır bir beka problemine dönüşebilir. O anlamda biz bu gençlerin burada kalabilmesi için insanlar yaşadığı coğrafyada güzel anılar biriktirdiği zaman oradan gitmek istemiyorlar. Hayatlarına bir renk katmak, tat katmak, hak ettiklerini onlara vermek için elimizden geleni yapacağız. 


BORNOVA’DA KENT BOSTANLARI KURACAĞIZ

-Bornova aslında bereketli topraklar üzerine kurulan bir kent. Yani tarım alanı açısından İzmir'in en gelişmiş bölgesiydi. İşte üzüm. Tarım alanının çoğu kapandı gitti. Siz bir şey bu konuda bir çalışma yapacak mısınız? 

Bornova’nın toprakları binlerce yıl boyunca Gediz Nehri’nden gelen topraklarla oluşmuş.  Aslında Gediz daha güneyden geçiyor, denizle buluşuyormuş. Yaklaşık 150 200 yıl önce İngilizlerin de desteğini alıp yatağını değiştirmişler. İskandinav üniversitelerinde Bornova'nın toprağı ile ilgili tezler var. Yani bu verimden kaynaklı olan. Bornova şu anda merkezde tarım yapılan hiçbir alan yok. Birkaç tane noktaya kent bostanı kuracağız.  Ne kadar bir alan, ne kadar bir üretim olur ayrı bir şey. Ama en azından bir algıda bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bornova'da 12 tane köyümüz var. Bu 12 tane köyde tarımı desteklemek için alım garantili kooperatifçilik hizmetleri sunulacak. Bu köylerin 6 tanesinde hayvancılık yapılıyor. Biz bu hayvancılık yapılan köylerin tamamında canlı hayvan vermeyi düşünüyoruz. Et ve süt alım garantisi vereceğiz. Diğer 12 köyümüzün tamamına çok uygun kümesler yapıp yumurta büyük bir ihtiyaç. Sürekli organik yumurta gezen tavuk yumurtası arayışları oluyor insanlarda. Özellikle küçük çocuğu olanlarda. Bu köylerimizin tamamını organik yumurta üretim merkezine çevirmek istiyoruz. Tavuk vereceğiz ve yumurta satın alacağız. Amacımız bu. Bundaki amaç vatandaşı köyünde tutmak, köyünde yaşamasını sağlamak ve orada diğer üretim kanallarını da açık tutmak. Temennimiz bu. 


-Bornova’da taş ocakları ve çimento fabrikaları sorunu var. Yaymış olduğu tozlar çok büyük bir çevre felaketi. 

Devlet vatandaşa müşteri gibi bakıyor. Bu taş ocakları vesaire bunun zaten en açık göstergesi Bunlar bütün ruhsatlarını bakanlıklardan alıyorlar. Vatandaşın yaptığı mücadelenin hiçbir anlamı kalmıyor.  Belediye de burada “yok hükmünde görülüyor” maalesef. Keşke elimizden bir imkan gelse, yapabileceğimiz her şeyi yapsak. 


-İzmir Otogar’ı da Bornova sınırları içinde. Ama şu anda o bölgede çok kötü görüntüler var. Bu konuda neler yapmayı planlıyorsunuz?

Otogar ile ilgili Büyükşehir Belediyesinin bir tasarrufu olacak oradaki Bornova'ya, İzmir'e yakışmayan görüntülerle ilgili. Biz de orada üzerimize düşen neyse o projenin içerisinde olacağız. İnsanların İzmir'e geldiğinde daha güzel bir tabloyla karşılaşması, hem vatandaşımızın İzmir'den giderken o keşmekeşin içerisinden geçmeden daha düzgün, daha nezih, daha kent yaşantısına uygun bir yaklaşımla buluşması temel hedefimiz. O konuda biz de o projenin parçası olarak elimizden geleni yapacağız. 


BORNOVA’DA KADIN DEVRİMİ YAPACAĞIZ


-Özellikle Bornova’da kadın izleyicilerimiz olmak üzere Bornova halkına vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

İlk konuşmaya başlarken “Değişim” dedik, “Kadın” dedik. Ben bu dönem “Kadın devrimi” yapmak istiyorum. Bornova'da oldukça fazla kadınların sosyal hayata katılabilmesi için tesisler ve imkanlar sunulacak. Gerçek kreşler açılacak. Çok büyük  İzmir'deki en büyük meslek edindirme kursunu, kadınlara yönelik meslek edindirme kursunu Bornova'da açacağız. Hatta yer de vereyim. Abdi İpekçi Caddesi üzerinde Yeşilova Mahallesi’nde çok büyük bir kurs merkezimiz olacak. Çamkule’de bir Kadın Yaşam Merkezi yapacağız. Pınarbaşı’nda bir Kadın Lokali yapacağız. Bununla beraber Bornova Belediyesi'ne otobüsler alıp ev hanımlarını sürekli Anadolu'da ve Trakya'da şehir merkezlerimize, turistik bölgelere götüreceğiz. Normalde kadınlar için ufak tefek meslek kursları, erkekler için de ev işlerine yardımcı olması için bir meslek kursu açmayı planlıyoruz. Kadınları sokağa çıkaracağız, kadınları hayatın içine katacağız. Kadınlarımızı olabildiğince ülkemizin cennet noktalarına göstereceğiz.

-Soyadınız ilginç. Nüfus memurunun bir hatası mı yoksa dedelerden gelen bir geleneğin sonucu mu? Eşki soyadı Ekşi ile karıştırılıyor.

Ben ilkokulda artık o düzeltmeyi yapmaktan vazgeçtim. Eşlerimiz, yani ailemize gelen gelinler o konuda hayat boyu bir mücadele veriyor. Bir zaman ilkokuldan sonra artık nasıl olsa düzelmeyecek diye bırakıyoruz. 150 yıl önceki bir evrakta Ekşioğlu diye soyadımız geçiyor. Büyük Ekşioğlu ailesiyle aynı. Aynı kökten geldiğimizi gösteren bir evrak. Eşki kısımla ilgili başka rivayetler de var. Erzincan'da eşki suyun çıktığı mahallenin bizim dedemize ait olduğunu ve işte oradan aslında geldiğini söyleyenler de var. Başka şeyler de söyleniyor ama şeyi yani Doğu Karadenizli bir aileyiz. Muhtemelen nüfus memurunun canı öyle istedi. Çok da peşine düşmediğim bir durum.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz